Prof. Dr. Durmuş YILMAZ

TÜRKİYE'DEN KİM ÖZÜR DİLEYECEK?
Who will apologize to Turkey?
Qui veulent presenter leurs excuses à la Turquie?

Doç. Dr. Durmuş Yılmaz

    İkinci Dünya Savaşı'nın Avrupa'da bitişinin 60. yıldönümü "Zafer Günü" adıyla geçtiğimiz 9 Mayıs günü Moskova'da 54 devlet ve hükümet başkanının katılımıyla kutlandı. Türkiye de , Başbakan seviyesinde bu törenlere katıldı. Yapılan tören ve diğer etkinlikler içinde karşılıklı bazı jestler de görüldü. Almanya Başbakanı, İkinci Dünya Savaşı'nı başlatan ülke olarak ve Rusya'ya da saldırdıkları için Rusya devlet başkanı Vladimir Putin'den ülkesi adına özür diledi. Almanya'nın bu tavrı diğer ülkelerce olumlu bulundu ve takdirle karşılandı. Putin'den de benzer bir tutum sergilemesi ve 1940 yılında işgal ettikleri Baltık ülkelerinden (Estonya, Litvanya, Letonya) özür dilemesi istendi. Putin, "Biz 1989 yılında özür diledik" şeklinde cevap verdi. Gerçekten de 1989 yılında o zamanki SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov, Baltık ülkelerine 1940 yılında yapılan Sovyet saldırısını "Haksız" olarak değerlendirmiş ve onlardan özür dilemişti.
    İkinci Dünya Savaşı olarak bilinen savaş 1939 yılında Almanya'nın Polonya'ya saldırısıyla başlamış, tam olarak 6 yıl sürmüş ve karşılıklı olarak savaşan devletlerden , tam rakam tespit edilememekle birlikte, tarihçilerin ortak görüşüne göre, 50-60 milyon arasında insan ölmüştür. Sovyetler Birliği'nin kaybı da 25 milyon civarındadır. Bu büyük kaybın içinde önemli sayıda Türklerin olduğunu da unutmamak gerekir.
    60. yıl kutlamaları sırasında Almanya Başbakanı, ABD Başkanı ve Rusya Başkanı arasında görülen Başbakan Tayyip Erdoğan acaba mevkidaşlarına dönerek " Sizler, İkinci Dünya Savaşında bir birlerinize saldırdınız ve 60 milyon insanın ölümüne sebep oldunuz. Şimdi bunun yanlış olduğunu söyleyerek karşılıklı olarak bir birinizden özür diliyorsunuz. Peki, Birinci Dünya Savaşında Doğu Anadolu üzerinden Türkiye'ye saldıran Rusya; Çanakkale üzerinden yurdumuza saldıran İngiltere ve Fransa; 1918'den sonra Çukurova'ya saldıran ve işgal eden Fransa; Batı Anadolu'ya saldıran ve işgal eden Yunanistan devletlerinin Türkiye'den yani benden özür dilemeleri gerekmiyor mu?..." deseydi acaba 3. Dünya Savaşı mı çıkardı!
Başka bir şey: Yine aynı ortamda bulunan Türk Başbakanı etrafına dönerek : Beyler, İkinci Dünya Savaşında bir birinizden öldürdüğünüz 60 milyon insan için şimdi özürler dilemektesiniz. Sizler, bu uğursuz savaşa Türkiye'yi de sokmak için çok çabaladınız. 30 Ocak 1943'de Adana Yenice İstasyonunda; 7 Aralık 1943 tarihinde de Kahire'de Türk Cumhurbaşkanı ile buluşarak Türkiye'nin savaşa katılması için ısrar ettiniz. Fakat Türkiye bu savaşa katılmadı ve dolayısıyla bir tek Avrupa ve Rusya yurttaşı öldürmedi. O halde şimdi lütfen Türkiye'ye teşekkür ediniz. Sizin şimdi pişmanlık duyduğunuz bir savaşı biz baştan ret ettik ve "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh", diyerek barışı yaşatmaya çalıştık..."
    Başbakanımız hiç olmazsa bunu söylemeliydi. Kim bilir belki de o zafer gününün 60. yılında olmadı ama belki 70. yılında bunları söyleyebilecek bir başbakanımız olur.