ŞEHİR KÜLTÜRÜ VE ŞEHRİMİZ
< - Geri Dön Eklenen Yorumlar Yorum Ekle 

    Terim olarak şehir, insanların birlikte yaşadığı yer demektir. Medeniyet (= Uygarlık) kelimesinin de Arapça'daki "Medine" (=Şehir) kelimesinden geliyor olması, Şehir ile Medeniyet arasındaki bağa işaret etmektedir. Şehir Kültürü ya da Kent Kültürü kavramı bu gün için doğrudan doğruya "Medeniyet" ile eş anlamlı hale gelmiştir. Gerçekten de günümüzde "Şehirli" kelimesi, "Şehirde Yaşayan İnsan"dan ziyade "Şehir Kültürüne sahip insan" anlamına gelmektedir. "Medenî " sıfatı da bu kültüre sahip insan için kullanılır. O halde "Şehir Kültürü" nedir?
    Şehir Kültürü, bireylerin toplum içinde uyması gereken kurallar bütünüdür. Yani insanların birlikte yaşayabilmesi için bilmeleri ve uymaları zorunlu kurallardır. Mesela, caddelerde yürürken yoldan değil de kaldırımdan yürümek, karşıdan karşıya geçerken yaya geçitlerini kullanmak ve kavşaklarda trafik ışıklarına uymak, yolda yerlere tükürmemek , çevreyi kirletmemek...Toplu ulaşım vasıtalarında etrafı rahatsız edecek biçimde yüksek sesle konuşmamak, konuşurken küfür, argo vb. çirkin sözler kullanmamak, büyüklere ve yaşlılara saygılı olmak, muhtaçlara yardımsever, çocuklara karşı şefkatli olmak, cep telefonlarını rasgele yerlerde etrafı rahatsız edecek şekilde kullanmamak...vs. Çoğumuzun değil, hepimizin bilmesi ve uygulaması gereken bu tür kurallar şehirli olmanın asgarî şartlarıdır. İşte bunları bilen ve uygulayan insanlara "Şehirli", yani Medenî, denir. Şimdi şehrimiz cadde ve sokaklarında yürürken ya da araba kullanırken karşılaştığımız manzaraları şu yaptığımız açıklamalar ışığında bir kere daha gözden geçirsek acaba Konyamızda "Şehir Kültürü" ne seviyededir?
    Özellikle son senelerde şehrimizde, Büyükşehirlere yakışan bir takım altyapı hizmetleri tamamlanmış ve halkın kullanımına açılmıştır ki, bunların başında alt ve üst geçitler gelmektedir. Özellikle Büyükşehir Belediyesi önündeki üç çıkışlı çarşılı alt geçit modern şehirlerde görülebilen türden bir alt yapı hizmetidir. Yapanları kutluyoruz. Fakat Konya halkının bu geçitleri kullanma şekline baktığımızda tesislerin değil, tam aksine önce insanların modern olması gerektiği gerçeği bütün çıplaklığı ile ortaya çıkıyor. İster yaya, ister sürücü, pek çok kişi (Konyalı) kuralları hiçe sayan bir davranışla korkulukların üstünden atlayarak, ya da 5 veya 10 metre ileriden doğrudan caddeyi kullanarak karşıya geçmekte, daha doğrusu geçmeye çalışmaktadırlar. Yani arabalarla insanlar içi içe bulunmakta, kimi önden kimi arkadan geçmektedirler. Günün her saatinde açıkça gözlenebilen bu manzara insanda, sanki Konya insanının şehirli olmamak için bütün gücüyle direnmekte olduğu izlenimini uyandırıyor. Yaya geçitleri önünde yeşil ışığın yanmasını bekleyen kişiler ise (tek tük de olsa var) sağından solundan geçenleri gördükçe kendisini, gideceği yeri bilmeyen garip insanlar gibi hissediyor olsa gerek, şaşkın şaşkın etrafına bakınıyor, biraz bekliyor, sonra o da kalabalığa uyup en tehlikeli anda yola adımını atıyor. Ne ışık ne de sesli uyarı insanımızı durdurmaya yetiyor. Sadece kendi hayatlarını değil başkalarının hayatlarını da tehlikeye atıyorlar. Konya cadde ve kavşakları ölümü hiçe sayan gözü kara insanlarla dolu!
    Her söze başlayışta "Avrupa'da şöyle...Avrupa'da böyle..." diyenler acaba şehir kültürü konusunda Avrupa şehirleri nasıl, bir de onu söyleseler ya! İnsanlar yolda nereden yürüyor, arabalar nereye park ediyor    , korkuluklardan veya bariyerlerden atlayanlara ne yapıyorlar, onu da söylesenize! Bir de engelliler için yapılacak hizmetler vardır ki onu da ayrı bir yazıda ele alalım.
    Unutmayalım: Şehirli olmak, zengin olmak demek değildir. Medenî olmak demektir.
       

< - Geri Dön

ÖZ GEÇMİŞ
İLETİŞİM
ZİYARETÇİ DEFTERİ
DİĞER BAĞLANTILAR
ANASAYFA
Vefat ve Teşekkür
GERİ DÖN
Ziyaretçiler
Toplam :   1988714
Bugün :   2
Aktif :   2

Örnek Köy


Anasayfa | Makalelerim | Kitaplarım | Güncel | Anketler | Yazılarım | Tartışalım | İletişim | Ziyaretçi Defteri | Öz Geçmiş

Web Tasarım: www.linearyazilim.com