Türkiye Cumhuriyetinde RESMİ Dil-ANA DİL- ORTAK DİL
Prof. Dr. Durmuş Yılmaz
Başlıkta belirtilen konu hakkında kısa bir yazı sunuyorum. Zira konunun uzun uzun anlatılacak tarafı da yoktur, gereği de yoktur. Devletimizin adı nasıl “Türkiye Cumhuriyeti” ise; Milletimizin adı nasıl “Türk Milleti” ise resmi dilimiz de “Türkçe”dir. Bunun tartışılması kadar abes bir şey olamaz. Bütün çağdaş ve modern devletlerde “Resmi Dil” vardır. Zira resmi dil, yurttaşların “Ortak Dili”dir. Bir devletin yurttaşları içinde, yani bir ülkede onlarca hatta yüzlerce ana dil olabilir ve bunların hepsi de konuşuluyor olabilir. Zaten resmi dil bunun için gereklidir. Eğer bir ülkede bir tek ana dil olsaydı, yani yurttaşların hepsi aynı dili konuşan bireyler olsalardı o zaman zaten böyle bir tartışmaya gerek kalmazdı. Madem ki, ülkemizde birden fazla ana dil konuşuluyor, işte onun için resmi dile ihtiyaç vardır. Resmi Dilin en önemli işlevi “Ortak Dil” olmasındadır. Ortak Dilin de 2 işlevi vardır: 1.Yurttaşların devlet ile iletişimini sağlamak, 2.Yurttaşların bir birbirleriyle iletişimini sağlamak. Bu günlerde ülkemizde çok büyük bir oranda “Yeni Anayasa” talebi var. Gerçekten ben de, yeni bir Anayasa hazırlanmasından yanayım. Fakat hazırlanması istenilen anayasadan herkesin beklentileri farklı gözüküyor. Bizim yazı konumuzla ilgili olan kısmı ise Resmi Dil hakkındadır. Türkiye’de önemli bir kesim Resmi Dilin birden fazla hale getirilmesi ve hatta o dillerde eğitim yapılması ile ilgilidir. Oysa tartışılmaz gerçek şudur: Bir ülkede eğitim RESMİ DİL’de yapılır. Bu kural, diğer dillerin konuşulmasına, öğretilmesine, o dillerde eserler üretilmesine, o dillerde yazılmış sanat eserlerinin okunmasına engel ve mani değildir. Eğitim neden resmi dilde olmalıdır? Çünki, resmi dil, yurttaşların ortak dilidir. Şimdi bir an için düşünelim ve ana dilde eğitim isteyenlere soralım: Eğer bu gün üniversitelerimizde okuyan gençlerimiz ve kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan memurlarımız, ilk, orta, lise tahsillerini kendi ana dillerinde yapmış olsalardı, yani Kürtçe ve diğer dillerde okullarını okumuş olsalardı, acaba bu günkü üniversitelerinde okuma imkanları olur muydu? Zira, kendi dillerinde okumuş olsalar Türkçeyi konuşamazlar ve bu günkü üniversitelerinde de okuyamazlardı. Aynı şekilde öğretmenler başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan memurlarımız da bu durumda olamazlardı. Zira onlar da hizmet verecekleri kurumlarda muhatapları ile konuşacak bir ortak dile sahip olmayacaklardı. Bunun sonucu ne olurdu? Mesela Van’da yaşayan yurttaşlar bütün eğitimlerini o bölgede tamamlarlar, hizmetlerini de ancak o bölgede yapabilirlerdi. Trabzon’da yaşayan yurttaşlarımız veya Antalya’da yaşayan yurttaşlarımız da Van veya bölgedeki başka illere gidemez, okuyamaz ve çalışamazdı. Yoksa istenen de bu mudur??? Yani Güney Doğu ve Doğu illerimizin çocukları başka bölgelere gitmesin ve başka illerimizde yaşayan insanlar da Doğu ve Güneydoğuya gelmesin diye mi çalışılıyor! Öyle bir durumda Türkiye, ortak yurdumuz (Vatanımız), olabilir mi ! Böyle bir durumda bu ülkenin adı TÜRKİYE kalabilir mi! Devletin adı TÜRKİYE CUMHURİYETİ kalabilir mi! Yoksa bu isimler de mi tartışılacak! Yoksa ülkenin ve devletin adını da mı tartışmaya başlayacağız! Yeni anayasa elbette bir gün yapılacaktır. Fakat bu muhakkak bir “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası” olacaktır. O anayasada da “Resmi Dil Türkçe’dir” ve “Türkiye Cumhuriyeti ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” diye yazacaktır. Kimse başka hayaller kurmasın!
|
|
||||||||||||||||||||||||||
|