EĞİTİM SİSTEMİMİMİZİN ANA SORUNU: MESLEK EĞİTİMİ
Prof. Dr. Durmuş Yılmaz Türkiye’de Eğitim Sistemi hep tartışılmaktadır. Bu tartışma Osmanlıdan Cumhuriyete, Cumhuriyetten günümüze sürüp gelmektedir. Tartışma, bazen “Modernleşme” zemininde, bazen üniversiteye giriş meselesi olarak, bazen kılık-kıyafet, bazen İmam-Hatip Lisesi, bazen Özel Okullar vb. alanlarda sürmektedir. Son günlerde yeni YÖK başkanı da bu tartışmalara katıldı ve üniversitelerin paralı olması ve herkesin üniversiteye gitmesine gerek olmadığı yolunda bazı açıklamalar yaptı. Bu açıklamalar basında da yer aldı. Sistem tartışması sürüyor fakat elle tutulur, gözle görülür bir özüm henüz çıkmadı. Tartışmaya katılanlar, genellikle “TESPİT YAPMAKTA” yarışıyorlar. Çözümü söylyen pek yok. YÖK tam anlamıyla bir çıkmaz içinde bulunuyor. Zira bu gün beklentileri bütünüyle bir biri ile çakışan iki kesimin sorunu YÖK’te birleşiyor. Şöyle: Sayıları her geçen gün artan ve neredeyse 2 milyona yaklaşan lise mezunları üniversiteye girebilmek için daha fazla üniversite açılmasını ve daha fazla kontenjan yaratılmasını istemektedirler. Diğer taraftan üniversitelere okuyan ya da mezun olduğu halde iş bulamayan yüz binlerce genç insan da ünivesite kontenjanlarının düşürülmesini ve bekleyenlerin bir süre içinde işe yerleştirilerek eritilmesini istemektedirler. Yani YÖK hem üniv.ersite kapısında bekleyen milyonlara , hem de üniversiteyi bitirip de iş bulamayan gençleri düşünmek zorunda kalmaktadır.Bütün bunların içinde YÖK, üniversitelerin asıl görevi olan “bilim üretmek” işlevini de yerine getirebilmesi için gerekli düzenlemeleri ve imkanları sağlamak gibi bir görevi de sürdürmektedir. Bizim de buraya kadar yazdıklarımız bir tespittir. Çözüme gelince : 1.Meslek liseleri yeniden düzenlenmeli ve her meslekten meslek adamları bu liselerden yetişmelidir. 2.Meslek liseleri sanayi ile iç içe olmalı, teorik öğretim ile uygulama eğitimi birlikte verilmeli, lisenin son sınıfı (4. sınıf) bütünüyle uygulamada geçmeli ve uygulama sırasında öğrenciler ücretli ve sigortalı olmalıdır. 3. Meslek liselerinin Döner Sermaye idareleri yeniden düzenlenmeli, gerekli hallerde dışarıdan personel istihdam edebilmelidir. 4.Lisenin bulunduğu şehrin dışından gelecek öğrenciler için yurtlar hazırlanmalıdır. Meslek lisesinden Meslek Yüksek Okuluna geçiş yeniden düzenlenmeli ve teşvik edilmelidir. 5. Meslek Yüksek Okulları yeniden düzenlenmeli, uygulama oranı artırılmalı, Döner Sermaye idareleri kurulmalı ve sanayi ile iç içe çalışmalıdır. 6.Meslek Lisesi mezunlarının alan dışında Yüksek okullara gitmesi, tartışma alanı içinden çıkarılmalıdır . İmam-Hatip liselerinin devamı olabilecek İlahiyatYüksek Okulları kurulmalı ve sayıları artırılmalıdır. Aynı şekilde İmam-Hatip liselerinde kız-erkek dengesi sağlanmalıdır. Sonuç: Lise-Meslek Lisesi öğrenci oranı Meslek liselerinin lehine %70 seviyelerine çıkarılmalıdır. Toplumun nitelikli bireylerden oluşması ancak bu şekilde olur. Bu yapı yerleştirilirken bir taraftan da insanların kendi iş yerlerini açmaları teşvik edilmeli, vergi muafiyeti vb. yardımlar sağlanmaldır. Böylece okuyan herkesin devletten iş beklemesinin de önü alınmış olacaktır. Bütün bunlar uzmanların hazırlayacağı kapsamlı bir “Eğitim Planı”ile ancak gerçekleştirilebilir. Politik mülahazalardan uzak bir şekilde geleceğimiz planlamak gerekir. Başta Millî Eğitim Bakanı olmak üzere yetkililere çok iş düşüyor.
|
|
||||||||||||||||||||||||||
|